MOZAİK- ALPER KÜRÜK ŞİİRLERİ
  9.9-ÇEŞİTLİ ŞİİRLER-SH:9
 




161- Ressam Ve Modeli

Kader ressam biz model zamanın paletinde
Fırça oyunlarıyla biçimlenir şeklimiz,
Bizi değiştirmek var kaderin niyetinde
Renkten renge sokuyor belli değil rengimiz...

Tanıyamayacağız bir gün biz kendimizi
Keşke ta baştan beri özümüzü bilseydik,
Kaçıramazdı asla fırçalar keyfimizi
İstediğimiz renge ta başından girseydik...


Alper Kürük
 




162- Reşat Nuri Güntekin İçin

Hayat bu kardeşim
Bozar bozar harcar
Birgün seni,bir gün beni...
İşte harcadı şimdi de
Reşat altını gibi merhum Reşat'ı...
Nesine gerek mezar taşı onun
Edebî hayatının yokuşundan
Uçup selviler üzerine konar
Ağıt söyler Çalıkuşu
Ninni söyler Çalıkuşu
Ebedî hayatına doğru...


Alper Kürük
 

163-Rüya Şehri...

Ruhum yine hayâller âleminde gezindi
Görürüm ümidiyle Rüya Şehrine indi...

Bu öyle bir şehir ki gözler açık,uykulu
Gözler hayâller ile,bakışlar füsûn dolu.

Görüntü bir kez gelir kaçınca tekrar gelmez
Rüya âlemlerinde gezen gönül üzülmez.

Sevgiden iplik iplik örgü aşk örgüsüdür
İç içe geçmiş kâlpler nakışıdır,süsüdür.

Bu örgü genç-ihtiyar tüm ellerde örülür
Gerçekler göz açıkken,hayâl düşde görülür...


Alper Kürük
 

164- Rüyada Murad

Bir havuz kenarındaydım
Yeşildi suyun rengi,
Bir güzel geçti karşıma
Gözleri suyun dengi
Anladım rüyadaydım.

Kız tutuverdi elimden
Ben ürperdim biraz,
Silkiniverdi birden.
Bir duvak ansızın
Hâsıl oldu başında
Rüya perisi kızın.
Bana bir zümrüt verdi
Zümrütü alırken ben
Bir ses duydum içimden
'Alper murada erdi...'


Alper Kürük
 

165- Rüzgâr

Ne makinası var
Ne usturası,
Ne tarağı.
Sadece yüz karası...
Berberlik denemeye çıkmış ortaya
Bilmem nasıl bir berber bu?
Saçlarım elinde maskara oldu.
Sevdiğim kızı görmüştüm uzaktan
Süsümü bozdu.
Ansızın câniye döndürdü beni
Başımı belâya soktu...


Alper Kürük
 




166- Saçlar

Saçlar sarı,siyah, kısa ve uzun
Sevgiye şarkılar besteler tel tel...
Okşamak olsun borcu boynumuzun
Sürdürmemek teline yabancı el...

Sırat'tır bir teli öne kurulan
Ucu sevgi Cennetine ulaşır,
Okşayan parmaktır sevgiyi bulan
Bal da tutan parmaklara bulaşır...


Alper Kürük
 




167- Sana Mektup

Adresini bilmiyorum
Ama yine de sana
Bir mektup yazmak
Olanı-biteni anlatmak istiyorum.
Bilmezsin,şu elimin altındaki kâğıda
Birkaç kelimecik
Birkaç cümlecik karalıyorum ya
İnan,içim rahatlıyor biraz.
Yazıyorum,yazıyorum
Kendi yazdığımı kendim okuyorum
Benden başka okuyan olmaz.
Hem adresini bilmiyorum
Hem kararsızım
Hoşuma gitmezse yazım
Tekrar tekrar yazarım...


Alper Kürük
 

168- Sarhoş

Ne de allı-güllü
Yaratmış Tanrı'm
Seni gören gözler
İçmeden sarhoş.

Olsa diye karım
Arzular eller,
Seni öpmek olsa
Tüm arzularım
Öpmeden dudağım
Yine de sarhoş...

Ne benim olasın
Ne de ellerin,
Râkibiolasın
Bütün güllerin,
Adını bilmeyen
Bütün dillerin
Deyişi sarhoş
Deyişi sarhoş...


Alper Kürük
 




169- Selâm Dağıtıcı

Gitmek istersiniz bir yere
Haber vermeden kimseye,
Fazla yük olmasın diye
Bir küçük valizi bile
Taşırsınız istemeye istemeye.
Ama yerin kulağı delik derler...
Duyar dostunuz,akrabanız
Seyahat hazırlığınizı
Sizi selâmlarla yüklerler.

Gidinceye kadar
Zorluk çekilmezse de
Vâsıl oldunuz mu bir kere
Ruhunuza bir sıkıntı çöker
Kafanızı ağır bir düşünce kaplar.
Artık oturmak yok boş yere
Selâm dağıtıcı olup
Selâm dağıtacaksınız bol bol
Kendinizden de ilâvelerle..


Alper Kürük
 

170- Sen Hiç Böyle Değildin

Sen hiç böyle değildin hâline sen de şaştın
Ben sana yaklaştıkça sen hep yabancılaştın.

Sen hiç böyle değildin ne oldu şimdi sana?
Güven,huzur verirdin gülümserken insana.

Sen hiç böyle değildin dolaşırdın şen-şakrak
Sevgiler aktarırdın sevgi ile bakarak.

Sen hiç böyle değildin eski hâlin gibi ol
Ben kahrolsam,yok olsam,eski neş'enle sağol...


Alper Kürük
 

171- Serseriler Mavisi

Denizde ufka kadar avâre bir renk
Masmavi.
Gök kubbesini doldurmuş
Keyifli,sarhoş o renk
Yansılanmış denizden.
Oburlaşmış martı,
Nazlı nazlı bükülmüş
Kuğunun boynu zevkten.
Kırlangıç uçarken
Bir alttan,bir üstten
Bulaşmış tüylerine gece vakti
Gökteki renkten.
Bendeki bu maviden yana istek
Mavi gözle serseri etti beni
Ne olur doysam maviye ben de
Ölünceyedek...


Alper Kürük
 

172- Sırdaş Deniz

Deniz,seni severim bilirsin
Sırdaşlığımı yaptın bunca zaman
Derinliklerine az sırrımı mı gömdüm sanki?
Az derdimi mi anlatmadım gözlerimle?

Geçenlerde benim o sevdiğim kız
Sularına teslim etmiş kendini
Bir iyice yıkanmış
Sarmaş-dolaş olmuş sularınla.
Söyle,onun göğüsleri
Eskisi gibi dik mi?
Yine ter kokar mı vücudu
Esanslanmadığı zamanlar?
Sana bir şey daha soracağım
Ama dosdoğru cevap ver.
Söyle o yıkanışta
Kaç erkek elinin günahını
Sana döktü?
O,güzelliği kadar günahı olan kızı
Söyle bana benden sonra
Daha kaç kişi öptü?


Alper Kürük
 

173- Sıtmalı Ağaç

Ağaçları da sıtma tutar
Yaprak dökümü mevsiminde,
Birgün şiddetle esti mi rüzgâr
Kıvranır nöbet içinde
Tir tir titreyen ağaç.

Kış mevsimi tedavi eder
Onun sonbahar sıtmasını,
Mikrobu kırılmış ağaç bekler
Yaz güneşinin ısıtmasını.

İhtiyarladıkça yakalanır arap sıtmasına
Kabuğu simsiyah geçer.
Yazda ısınır,güzde titrer,
Gün gelir
Keskin baltanın ağzını öper
Boyu devrilir
Kaybolur gölgelikler...


Alper kürük
 

174- Son İstek

Ölüme mahkûm olmuş suçlu gibi olsaydım
Söylemek isterdim ben,ismini son sözümde,
Yıllar öncesi birgün eğer seni bulsaydım
Ne hayata küserdim,ne de dünya gözümde...

Sen şimdi benim için yarım kalan şarkısın
Ben terkedilmiş âşık,gönülden öksüzüm de...


Alper Kürük
 

175- Son Kopuş...

Bana ne cefa etsen
Karşında, yanındayım,
Beni bırakıp gitsen
Gölgenim arkandayım...

Kaderimi bağlamış
Bağlayan kaderine,
Gözlerim hep ağlamış
Gözlerinin yerine...

Birbirine yapışık
Doğan ayrılır bir gün,
Bencileyin bir âşık
Ayrılır öldüğü gün...


Alper kürük
 




176- Sonbahar Akşamı

(Merhum Ağabeyim RİFAT KÜRÜK hatırasına ithafen...)

Bir sonbahar akşamı
Hava bulutla dolu,
Tuttuğum yol:
Dolmabahçe- Sergi Sarayı yolu.

Yolun kenarlarında
Uzanıyor ağaçlar,
Sürünüyor yollarda
Ölmüş sarı yapraklar.

Gözlerim birdenbire
Bir âleme dalıyor,
Sevgilimin gözleri
Gözümde canlanıyor.

Memleket dilberleri
Tütüyordu burnumda,
Ağaçlar dilberleşip
Duruverdi yolumda.

Akşamın karanlığı
Örtüyordu herşeyi,
Gönlümdeki paslığı
Etraftaki neş'eyi.

Nihayet vâsıl oldum
Ben gideceğim yere,
Gönlümdeki hislerim
Gömüldü gölgelere...


Alper Kürük


 




176- Şarkı

Kıvrıla kıvrıla yürüme güzel
Yılanı kendine düşman edersin,
Saçını sallayıp sürüme güzel
Seni sevmeyeni pişman edersin.

Gün gelir sende de güzellik kalmaz
Çevren dolu güller hep diken olur,
Sevmeyen aldanır,seven aldanmaz
Yaşlar,gözlerinde biriken olur...


Alper Kürük
 





178- Şarkılar

Şarkılar bitti dedim,aşk bitmedi dediler
Nice aşklara türlü şarkılar söylediler.

Aşkının bittiğine sakın ola üzülme!
Hayatın cilvesi bu:hem ağlama,hem gülme.

Bitmeyen aşk var mı ki,öylesine ne denir?
Şarkılar sona ermiş aşklar için söylenir.

Şarkılar arasına senden şarkı girecek
Yeni şarkıya kadar bir süre söylenecek.

Şarkı ağlamak için,şarkı gülmek içindir,
Şarkının memleketi ne Avrupa ne Çin'dir...

Aşk,dünyada oldukça şarkılar hep olacak
Ömürler türkülerle,şarkılarla dolacak...


Alper Kürük
 

179- Şeytan Kadın

Oturup bir sofrada
Şeytanla yemek yemişsin
Ondan bu yana
Onu-bunu aldatmaya sanki
And içmişsin.
O aldananlardan biri de
Bilmeden ben oldum
Beni de aldattın hilelerinle
Sen ne bilmişsin...
Suç bende,kusur bende
Senden başka kadın yok muydu?
Ama sen ötekilerden bambaşkasın...
Göğüslerin daha dik
Gözlerinde yalancı bir aşkın sihri,
Hele şu kalçaların
Alt-üst etti bir şehri...
Saçlarında iç ezici bir akış
Her yerin haziran sıcaklığı,
İnsanlara tek ruhun kış
Gel,bırak şeytanlığı...


Alper Kürük
 




180- Tanrı'nın En Güzel Eserine

Sen Tanrı'nın yarattığı
Belki en güzel esersin,
Küsüp dünyaya attığı
Andan perişan gezersin.

Kanıp bekasını satan
Sanki akılsız bir sersin,
Yasak elmayla aldatan
Şeytanına bir nefersin.

Gel sahiplen toprağına
Toprak değildir o vatan,
Düşme düşmanın ağına
Düşman mayasında şeytan...

Ağaç dik çıplak dağına
İçin ve dışın yeşersin,
Eser kalsın ocağına
Gün gelir sen de gidersin...

Tükenecek diye korkma
Cömert ol ki Tanrı versin,
Çekinme,sevmekten ürkme
Sev sev ki Tanrı da sevsin...


Alper Kürük
 
 
 
 
  Bugün 5 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol