MOZAİK- ALPER KÜRÜK ŞİİRLERİ
  7.1-AYRILIK&GURBET ŞİİRLERİ-SH:1
 





1- Ayrılık -1-

Dizim dizim dizildi gözümde yaşlar
Boğum boğum boğuldu boğazda hıçkırık
İşte böyle başladı bizim ayrılık.

Gün yeni doğuyordu
Günü batıyordu tatlı hayatımızın
En acısıydı bu ânımızın.

Son öpüşe hazırlandık ikimiz de
İlk defa birbirinden utandı dudaklarımız
Bir soldu,bir güldü,bir ateşti yanaklarımız
Ve zangır zangır titredi ayaklarımız.

Öpüşün tadını unutturdu bize
Hasretin ağzımızı buran acılığı
Ondandır sevmiyorum ben ayrılığı.

Ölümden bir andı yaşadığım
Bir mendilli el uzandı pencereden
Oydu giden bendim burada ölen.

Dizim dizim dizildi gözümde yaşlar
Boğum boğum boğuldu boğazda hıçkırık,
Bir düdük öttü öylesine yanık
Ve böyle başladı bizim ayrılık...


Alper Kürük
 

2- Ayrılık -2-

Coşuyor içim coşuyor
Okyanus dalgaları gibi,
Taşıyor göz yaşım taşıyor
Vâdisiz sular gibi.

Attı Mevlâ'm gurbete
Günlerim çabuk geçmiyor,
Dayanmak zor hasrete
Gönlü hiçbir şey açmıyor...


Alper Kürük
 

3- Ayrılık -3-

Seninle birlikte iken
Hiçbir düşünce geçmez kafamdan
Doğruyum sözümde inan
Hani bir uzun ayrılık
Girmişti araya
Benim yerimde sabır taşı olsaydı
Çatlardı ortasından doğrusu ya...
Ama,benim de arzularım çatladı...
Senin dönüşünde
Ayrılık kelimesini sildim sözlüklerden
Ne çare ki silinti yerleri belliydi
Hortladı harfler teker teker
Ve başladı ayrılık yeniden...


Alper Kürük
 

4- Ayrılık -4-

Ayrılık o kadar alışmış ki bana
Ehlî güvercin misâli
Salarım salarım git diye
Biraz uçar,biraz uçar
Dolaşır başımda dolaşır
Gelir beni arar beni
Gelir omuzuma konar.
Ben bıktım,o bıkmadı
Ürkmek te bilmiyor bir türlü
Sadakatin en güzel örneğini
Ben onda gördüm.
Râb'bim sana yalvarırım
Onun yemini kes benden
Sana da karşı gelemez elbet.
Kanatlarını kır
Bir tüyünü de ver bana
Şapkamın kenarına takayım
Bunca beraberlik hâtırasına...
Ayrılık olmazsa hayat tatlı diyorlar
Allahım bu deneyi esirgeme benden
Söylenenler doğru mu bir bakayım?


Alper Kürük
 

5- Ayrılmak Kolay Mı?

İşte sen et, ben tırnak
Ayır ayırabilirsen...
Sana koşarak giderim
Sen yürüyerek gelsen.

Ayrılmak bu kadar mı kolay
Dostça kalalım demekle?
Yıkan bir depremsel olay...

Sevgi kurulur binbir emekle,
Sevgi ucuza mal olmaz,
Gönül dışı imâl olmaz...


Alper Kürük
 

6- Bencileyin

Garipliği bilebilmek için
Aşık olmalı insan bencileyin,
Yârin gezdiği yerleri
Gezip durmalı bencileyin.

Akıtabilmeli göz yaşlarını
Yâr aklına geldikçe,
Her gülen mes'ut mu ola?
Gülüp durmalı bencileyin.

Garipliği bilebilmek için
Aşık olmalı insan bencileyin,
Gezen aç kurda,uçan kuşa
Yârini sormalı bencileyin...


Alper Kürük
 

7- Bir Garip Ölmüş...

Bir garip ölmüş...
Kimmiş? Neyin nesiymiş?
Sevgilisi var mıymış acaba?
Mektup mu alamamış?
İzini mi kaybetmiş sevgilisinin?
Kaç zamandır ayrı dolaşıyormuş yârdan?
Son çıkan kelime neymiş dudağından?
Yârinin ismini mi çağırmış?
Anasını, babasını mı?
Allah mı demiş?
Bir derin ah mı çekmiş?
Yoksa bir yudum su mu dilenmiş insanlardan?
Yalnızlığa mı küfretmiş acaba?

Bir...Garip...Ölmüş...


Alper Kürük
 

8- Birbirinden Uzak

Ayrı âşıklar misâli
Umutlar ve gerçek
Cehennem uzaklığı bir boşluk
Ve aralarında ben.
Ortada koydular beni ortada...
Gerçek hakikatsizmiş ama
Umudun postu serili bende;
Bir yanda umut
Bir yanda gerçek
Ve beni koydular kederde.
Öyle bir türkü tutturdu ikisi birden
İkiayrı düşmüş âşık misâli:
'Kader ayırdı bizi
Her birimiz bir yerde...'


Alper Kürük
 

9- Bitti Gurbet

Sılaya göç göründü
Gurbet ateşi söndü,
Hasretlik çekmek dündü
Bugüne kalmış vuslat.

Bunca yıllar gördüğüm
Gariplik bir kördüğüm,
Ömür boyu çözdüğüm
Tek bulmacaymış heyhat...

Elgin diyorlar bana
Tutsak oldum yabana,
Senin de kasabana
Uğratır bindiğim at.

Teslim oldum zamana
Çözümsüzdedir mânâ,
Işık aramayana
Zindan olurdu hayat.

Keder,bana öğündü
Bugün bugündür,dün dündü,
Gelecek bitmez düğündü
Kaçırılmaz bu fırsat.

Çok oldu kayıplarım,
Bugün için ben varım,
Gerçek aşkı yaşarım
Ben Mecnun'um,ben Ferhat...


Alper Kürük
 

10- Dert Üstüne

Uzaktan geliyorum uzaktan
Adına gurbet diyorlar,
Bence gurbet ha var,ha yok
Yok ki yoluma bakan.

Biri burda biri şurda âşıklar
Acıya hasret diyorlar,
Bence hasret ha var,ha yok
Yok ki bana yâr.

Hep dert çeken canlıya
Amma dertli...diyorlar,
Bende dert bende dert çok
Dertli olan anlaya...
Yine de şükür Tanrı'ya...


Alper Kürük
 







11- Diye Geldim

Beni saldın ezelden sen gurbete
Gönlüm doydu bunca zaman hasrete,
Birlikte biz veda edip zulmete
Peşimsıra benimle gez diye geldim.

Ezilmiş âşıkın âhı var bende
Sendin,o aşk ilahı,şu gönlümde,
Aşıkım,yalnızım bugün de dün de
Bir daha kalbimi ez diye geldim.

Seni çok istettim ana-babandan
Ayrlık acını çektim bir yandan,
Öyle bağlandım ki ben sana candan
Sen benim olasın tez diye geldim.

Kışın bile burcu burcu gülümsün
Hem hayatsın bana hem de ölümsün,
O gül benzin her mevsimde görünsün
Kış olmuş mevsimin,yaz diye geldim.

Düğün dernek edip baş-göz olmuşsun
Sevgi değil,sade koca bulmuşsun,
Dul adınla tekrar eve dönmüşsün
Bana kız dediler,kız diye geldim...


Alper Kürük
 

12- Garip

Garip,garipliğini akşam olunca anlar
Dünyadaki tüm hüzünler çöküverir ruhuna.
Gülmeyi unutur dudakları
Gözleri ağlar,içi ağlar.
Garibin türküsü aşk üstünedir
Öbür türküleri neylesin garip?
Bir de gurbet şarkılarından hoşlanır gönlü.
Garbi öldüren ah bu gecelerdir...
Garip,garip,garip,
Gönlü muzdarip,kalbi muzdarip...


Alper Kürük
 

13- Garip (Elgin)

Elgin diyorlar bana
Hem ermiş,hem elmişim,
Kader atmış yabana
Bu yerlere gelmişim.

Tahammül ettim sana
Sabır dolu geçmişim,
Takdir et,anlasana
Mey diye gam içmişim.

Kuvvet ola tabana
Durmadan gezermişim,
Düşmüşüm bir kapana
Oysa ben de zermişim.

Her taş yerinde ağır
Demiş atalarımız,
Ne desen duymaz sağır
Bitmez hatalarımız.

Mekâna bağlı değil
Ben her zaman özgürüm,
Girmek istersen eğil
Alçak kapılı gönlüm...


Alper Kürük
 

14- Garip Kuş

Garip kuşun yuvası karanlık olur
Güneş bile gelmez ziyaretine.
Rüzgâr,kar,yağmur fırtına
Üstelik öbek öbek dert
Garip kuşun yuvasını doldurur.
Eller düğün-bayram eder
Dertler de garip kuşun gönlünde...
Uçsa uçamaz
Gönlü bulanmış dertten
Gözü karakmış dertten
İki kanadını da bastırığa vurmuş dert.
Ne yer,ne içer
Ömrü keder,keder,keder...


Alper Kürük
 

15- Gurbet -1

Feleğin papağanı oldum
Küçük yaşımdan beri
Tek kelime ezberletti bana:
Gurbet...gurbet...gurbet...
Akıl ermez bu feleğin işine
Koydu gurbet kelimesini
Hayat sözlüğümün ta başına.
Binmediğim taşıt mı kaldı sanki?
Gün oldu topal eşeğe bindim...
Bir an ki
Unutamam onu hiç:
Şehrim küçüldü gözümde
Hasret büyüdü gönlümde
O kadar ki
Bir dev oldu benliğimi yiyip bitirdi.
Yollarda tepeler yeşil
Tepeler mor,
Ayrılık,ah ayrılık yok mu ya
İnsanın içine kor...


Alper Kürük
 

16- Gurbet -2

Birşey istemem sizden
Bencileyin garip insanlar,
Bilmediğim bu yerlerde
Yanımdan geçerken
Güler yüzle bir selâmınızı
Esirgemeyin benden.
Sadaka beklerken
Dilenci köşede,
Bir tanıdık çehre
Gözlerim hergün ben
Hayâl içinde...


Alper Kürük
 

17- Gurbet Akşamlarında

Havanın karardığını
Akşam olduğunu ben
Anlamazdım gurbette olduğum anlar.
Elin günü vardı
Aydınlık,güneşli günü,
Günüm kısaydı benim
Dertle,düşünceyle çökerdi
Gece gönlüme erken.
Derken...
Günümü,gecemi ben de
Ayırabilir oldum
Karşımda yâr gülerken.
Acıyorum,nasıl geçtiğini bilmediğim
Yaşanmış günlerime çok,
Kaderde gurbet varmış ama
Elde birşey yok...
Yaşamak istiyorum yeniden
Gözüm hayata aç
Artık gurbete tok.


Alper Kürük
 

18- Gurbette

Nasıl acı demeyeyim
Gurbet beni bundan yakar;
İnsanlar geçer karşımdan
Yüzüme bön bön bakar
Bende ne var sanki?
Gülseler yüzüme hafif
Bir yabancı gülüşüyle
Bir selâmcık verseler içten
Bir selâmdan ne çıkar?

Gurbetteyim kaç zamandır
İçim kapalı,kapım kapalı
Açan olmadı şimdiye kadar.
Kimbilir? belki gurbette
Garip kapısı açmak
Büyük günah olmalı...
Ey rüzgâr!
Sen de olmasaydın
Yalnızca ben açmış olacaktım
Kapımı ölünceye dek.
Bir dost eli değmedi ona
Kapımı sen açtın tek.
Gurbette bir garip kapısı açıldı
Ne hoş! anlasana,anlasana...


Alper Kürük
 

19- Hasretin Sabrı İçinde

Seni benden ayıran
Kömür tozundan kapkara o trenden
Öyle nefret ediyorum ki...
Siyahlığıyla beraber
Seni aldı gitti ama
Hasretin karanlık gecesini
Dert etti başıma.
Sen raylar üzeründen kayıp giderken
Kalbim aksi yönde ray oldu
Bana doğru yaklaştı
Sen uzaklaştıkça hasretin
Ezdi raylarımı ağırlığıyla.

Dönmese artık bu tekerlekler
Paslansa artık bu ray,
Sabrımı kıskandı melekler
Günler geçti bir alay...



Alper Kürük
 

20- Hoş Nağme

Gurbet arası yolar
Feleğin sazında tel
Ayrılık mızrabı değdikçe
Bir hoş nağme düşer tellerden
İşte o ben.
Size hoş gelir belki
Ama bana sorun bir de.
İçim beni yakar
Dışım eli,
Benden başka yok sanırım inleyen.
Gurbet oldukça mesken
Yol uzun bana feleğin eli gibi.
Yine nağmeyim,bir hoş nağmeyim ben
Kulaklar duymayacak beni birgün
Teller yine aynı teller
Tek nağmelerdir değişen...


Alper Kürük
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 9 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol