Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
12.13-FELSEFÎ ŞİİRLER-SH:13 |
|
|
241- Toprak
Toprak sizi de düşündürür mü?
Böyle beni düşündürdüğü gibi
Düşünmek istediğiniz anlar.
Düşünmek bana Hak vergisi
Bir de o olmasa ben
Çırılçıplak kalacaktım tümden
Dünyada.
Düşünüyorum,düşünüyorum da
Cevaplandıramıyorum bir türlü;
Bu toprak ki ekilen tohumu
Filiz filiz çıkarır,
Yarın kaybedersem ruhumu
Tıpkı tohumcasına ekileceğim
Toprağa ben.
Şu ki beni düşündüren:
Ben gibi nice tohumlardan
Ekildi şimdiye dek
Olmadı bir fışkıran.
Kalbimde var şu imân:
Belki filiz vermiştir
Bu ekilen tohumlar
O,bilinmez âlemde...
İmân eden etmeyen
Hepsi bir,hepsi aynı
Değilmi ki ekileceğiz hep
Olmayacak ekilmeyen
Ne gelir elden?
Alper Kürük |
|
242- Tükeniş...
Sevgi nefrete döndüğünde
Nankördür insanlar...
Sevilip, sevişirken
Bonkördür insanlar...
Bakışlar aynı bakış
Gözler aynı göz
Yürekler şimdi tek değişen...
Gülerdi severken...
Sonsuz yarıştaydı
Birbirini överken...
Şimdi o, yine o...
Şimdi sen,yine sen...
Belli ki arada var bir biten...
Alper Kürük |
|
243- Tütsüleme
Boş dünya dostum
Aldırmak olmaz herşeye.
Yarın çekilip gideceğiz
Kadehimizden başkaları içecek
Bizim gittiğimiz kalır.
Arkamızdan bir Mevlid okutan
Okuturken Mevlidi câmide
Mangala öd ağacı atıp
Ruhumuzu tütsüleyen
Ya olur,ya olmaz...
İyisi mi kafaları tütsüleyelim
Şimdi birkaç kadehle.
Feleği masamıza dâvet edelim
Biz içerken o istediğini yapsın
Umurumda bile değil
Çıkan çıksın,batan batsın...
Alper Kürük |
|
244- Ulu Umutlara Kul
Ulu umutlar peşinde koşarım
Gece gündüz uyanık fikrimle,
Küçük umutları neyleyim ki?
Cebimde ufaklık para
Başımda ulu umutlar...
Ya herkes uyurken ben gelirim
Karanlık yollardan aydınlıklarla yüklü,
Ya herkes uyanıkken ben yatarım
Rüyalarla başlar hikâyem
Yeniden umutlar pır pır eder gözümde
Küçüklü,büyüklü.
Gözlerimden çıkar uykum
Gözlerimden girer düşünceler...
Ulu umutlar beni kendine çeker.
Alper Kürük |
|
245- Umut
Birgün de benim için doğsun güneş
Sıcak aydınlıklar dağılsın evrene,
Bir aşkı fısıldasın meltem nefesiyle
Bir zaman önceki sevgilim yine.
Gün batımı uçan kırlangıçlar
Akşamı taşırken kanatlarında,
Birgün çıkıverip gelsin sevgilim
Aşk üstüne hülya saatlarında.
Birgün yine doğan güneş
Yere gölge düşüremiyecek benden,
Ölümün kendisi değil beni korkutan
Beni korkutan,beni korkutan:
Daha gencim ben...
Alper Kürük |
|
246- Umut Yiyen Balıklar
Gerçek dolu günler başladığında
Suya döktük umutları
Dertlerle beraber.
Suya düşen umutlar ülkesinin
Denizlerindeki balıkların karnı toktur
İsterse gözleri aç olsun umursamam.
Bir akıntı olsa Boğaz'da
Balığa çıksak ya kısmet! diyerek
O balıklar takılsa oltamıza
Tatsak etlerinden
İştahla yiyerek.
Acaba onların da etleri
Umut gibi tatlı mıdır?
Alper Kürük |
|
247- Umut,Hayâl Ve Kader
Görmedi şu gözlerim görmek istediğimi
Duymayı istediğim söze kulağım sağır,
Hayatım bir yokuş ki dike yakın eğimi
Üstelik sevgini de yüklendim cismim ağır.
Yüküm ezse de beni dönmem yine yolumdan
Meyilim dikleştikçe çok şeye meylederim,
Hayâlim okyanustan,umutlarımsa kumdan
Yapılan saraylarmış,buymuş benim kaderim...
Alper Kürük |
|
248- Umuttan İnsan
Bir rüya ertesi düşünceler
Tatlı anılarca gönülde takıntı,
Gündüz ve geceler
Yokluğa taraf bir akıntı.
Coşma gönlüm coşma
Bak yine oluyor akşam
Karanlıklara kızacak sen değil misin?
Sen gücenmiyecek misin yine kaderine?
Umut kur geleceğin üzerine
Bekâr yatağında kimsesiz
İnan olamıyorsunuz bir türlü
Sen umutsuz
Umut sensiz...
Tüm insanların ruhu var
Sende ruh yerine umut
Ki ondan yaşıyorsun
Umutlu dünyalarda...
Umutlu rüyalarda...
Alper Kürük |
|
249- Unutulmuş Hısımlık
İlk insanla başlayan hısımlığımız
Ki onu yok etti zaman,
Unutmak bastırdı üstünü
Ve doğdu şimdiki aşklarımız.
Düşün,sevişiyoruz habersiz
Sen ve ben,
Oysaki Adem'di ilk babamız
Havva'ydı ilk anamız,
Kalbimizdir bize ihanet eden,
Aşk üstüne aşk tüm günahlarımız
Ve o denlû saf.
Etimiz,güzelliğimiz her şeyimiz bir yana
Kuru iskeletlerde gerçek eşitliğimiz.
Biz bir kökün dalları
Geçmiş zaman ve unutmak
Ayrılığımıza sebep,
Unutulmuş bir hısımlık içinde
Aşklarla biz bizi severiz hep...
Alper Kürük |
|
250- Uyurgezer
Ağzından sökülüyor beyaz dişlerin bir bir,
Başından dökülüyor siyah saçların kıl kıl,
Kulağın sağır, gözün gün gelir kör edilir,
Beyninse dondurulur, çalışmaz olur akıl...
İnsan görünümünü sureta taşıyorsan
Kafatası içini dolduran şey önemsiz...
Gözlere inmiş perde bakar kör yaşıyorsan
Kâlbinde heyecan yok, gözlerin ise nemsiz...
Uyurgezer de öyle kimliğinden aldanan
Bedeni gezintide, beyniyse uykudadır,
Onun talihsizliği: yok ki bir uyandıran
Attığı adımlarda bilinmez riskler vardır.
Ya uykunu tam uyu ölümsüz olsun adın...
Ya silkelen kendine gel de kâbus bozulsun...
Hayat uyku zannıyla uyurgezer yaşadın
Rüyan gerçek olmadı, gerçeğin hayat olsun...
Alper Kürük |
|
251- Ümit
Gönül ümitler tarlası
Açar çeşit çeşit
Renk renk ümitlerin
Pembesi,yeşili,karası...
Kimi koca koca ağaç olur
Tatlı tatlı meyva verir,
Kimi donmuş filiz gibi
Hakikatler karşısında
Henüz fışkırmadan erir.
Hepsi solsa da bana yeter
Yeşil,taptaze ümitler...
Alper Kürük |
|
252- Vadesi Gelen Senet
Bekler vâdesini sükûnetle
Vâdesi geldiği gün
Ümitsiz ve üzgün...
Hayat iyi de kötü de olsa
Dünyada yaşamak iççin bir an,
Vâdesinde ödemek şartıyla
Versiye can alır Allah'tan.
Gün gelir
Allah adına Azrail
Kırar senetleri bir bir...
Kırılınca senet
Allah verdiğini alır
Ve geride kalır ceset.
Alper Kürük |
|
253- Vakit Geçti
Vakit geçti bir kalıba giremem
Uzansam da umutlara eremem,
İstesem de bol bol sevgi veremem
Sevgi pınarlarım kurudu artık...
Kimselere derdimi söyleyemem
Bundan sonra nasihat dinleyemem,
Kaderime ağlarım ben gülemem
Efkâr dört yanımı bürüdü artık...
Gençlik gitti allı-pullu giyemem
Giyinip el âlemi güldüremem,
Kahırlanıp kendimi öldüremem
Kaçırdım,kervanım yürüdü artık...
Alper Kürük |
|
254- Var VeYok Oluşun Hikâyesidir Zaman
Eriyor zamana bak
Mumun boyu kısaldı,
Gece içinde berrak
Şamdan ellerde kaldı...
Hayâller kaldı gözde
Yok oldu hep cisimler,
Sevgiler kaldı sözde
Dilde kaldı isimler...
Bir var oluş,yok oluş
Hikâyesidir zaman,
Yok ki bundan kurtuluş
Dayan insanım dayan...
Alper Kürük |
|
255- Vay Hâlimize Vay...
Gerçeğin yerini doldurmuş sanal
Doğal unutulmuş,güzellik yapay,
Gözlere ağ örmüş yüzlerce kanal
Ne güne kaldık vay hâlimize vay...
Döğünmekle elden bir şey gelmiyor
Mutlu damlar viran,her taraf saray,
Giden gider,tekrar geri dönmüyor
Ne güne kaldık vay hâlimize vay...
Ruh ölmüş geride kalmış bu ceset
Güneş gibi ısı verir mi hiç ay?
Hayır demez diller her şeye evet
Ne güne kaldık vay hâlimize vay...
Bunun da bir sonu gelir nihayet
Ok fırlayacak,gerginleşmiş yay,
Bu yaşamın sonu felâket,cinnet
O güne geldik vay hâlimize vay...
Alper Kürük |
|
256- Volkan
Şair bir volkan gibidir
Lâvlar şiirleridir.
Fışkırmazsa bu lâvlar
Şair de volkan gibi
Halindedir solfatar...
Kızgın lâvlar volkandan
Doğa yasasına göre çıkar.
Şairlerin şiirleri
Olgun hâle gelince,
Andırır patlayacak
Bir çıbanın başını.
İlham bir iğne gibi
Dokununca bu başa
Fışkırır ateşli şiirler
Coşkunlaşa,coşkunlaşa..
Alper Kürük
|
|
257- Ya Ağarmasaydı Saçlarımız...
Yaşamak öğretti bize
İyinin,kötünün ne olduğunu,
Günler getirdi kucak kucak
Sevâbı ve günahı,
Aldık nasibimizi her birinden
Ekmek kavgalarında,
Düşünecek vaktimiz mi kaldı
Daha çok aldığımızı acaba hangisinden?
Gençlik öğretti bize güya
Günahın sevâp olduğunu
Bir kaynayan kan uğruna
Girdik boyumuzdan uzun günahlara.
Ya ağarmasaydı saçlarımız?
Ya buruşmasaydı çehre?
Ne zaman kullanablirdik aklımızı
Yerli yere...
Alper Kürük |
|
258- Yalan Dünya
Dünya yalan,yalancı anan,atan
En yakınların seni ilk aldatan...
Yalancı emzikle başlar bu yalan
Sanma ki süt gelir,em em oyalan....
Yalan geçicidir bu yüzden fâni
Dünya dediğimiz dönektir yâni,
Dün yaşadıkların nerede,hani?
Ölüm geldiğinde kim olur mâni?
Bu dünya geçici bir rüya,yalan,
Göç gerçek,aldanır uyuyup kalan...
Alper Kürük |
|
259- Yalancı Dert Arkadaşı
Söyle dinlerim dedin
Dinlemen şöyle dursun
Ben derdimi döktükçe
Sen taş kesildin.
Söylediklerim bir bir
Yankıdı senden bana
Derdimi dökeydim keşke
Ya kuyuya,ya duvara...
Ama sen benden şaşma
Getir dök dertlerini
Dert kuyum dolsun
Bir damla da senden olsun...
Alper Kürük |
|
260- Yalansın Dünya Yalan
Yılları eze eze kırkıncı yıla geldik
Şimdi bu yıllar güzel,önce bizler güzeldik...
Değirmenin taşları hayatımız ve zaman
Bunların arasında ezilen,ufalanan
Sanki bizler değil de bütün ümitlerimiz...
Geçmişimiz,hâlimiz ve de geleceğimiz...
Yalnız anılarımız kurtulup elde kalan
Boşuna dememişler : yalansın dünya yalan...
Alper Kürük |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 8 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|